
Bir tuhafiye dükkanının camında gördüğüm bu yazı bir gerçeği daha görmemi sağladı. Evet artık insanlar bu kadar umutsuz ve karamsar. Bugünü hiç yaşamamış ve parayla satın alabileceği bir bilekliğe bağlamış bütün umutlarını.. Peki ya oda kopup giderse ?
İlkokul sıralarında acele etmeyi öğrendik , lisede hiçbirşeyi umursamamayı ., denklemlerin zorlaşacağını bildiğimiz halde hala büyümek istiyoruz . İnsanoğlu kuşkusuz cesur , korkusuz bir varlık yada ; cahilliğin dibine vurmuş , gözlerini açtığını hissettiği anda bile gündüz düşleri gören daha bugünü yaşamadan umutlarını yarına erteleyen pasif bir varlık. Hangisi olmak işinize gelir o size kalmış.
Kötü rüyalar görüyoruz halbuki bu cahillik kabusundan bile halen uyanmış değiliz !
Belkide farkındalık kendini toplumdan dışlamaktan, diğeri olmaktan başka birşey değil.
Zamanın herşeyin ilacı olduğu gerçeğide büsbütün yalan , yaşayıp öğreniyoruz . Yaşadıkça daha detaya inip yüreğimize bir hançerde biz saplıyoruz. Bazen vicdan azabı , bazen sadece haklı çıkışlarımız karşımıza çıkıyor. Çevremizdeki insanların bize duyduğu sevgi ve güvendir aslında yaralarımızı saran.
Demek ki hakikatler ve gerçekler mutluluklarımız ile mutsuzluklarımız arasındaki çizgi olamazlar , sadece kararsız bilincimizin bir tasavvurudurlar.
Şimdi sizin için sadece gerçeği bulmanızı , başkalarının değil kendi doğrularınızı savunmanızı , fikirleriniz ardında çatışmanızı dileyeceğim.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder